Ukrayna parçalanacak. ABD yardım paketinden komplo çıktı

Savaşlar salt askeri fenomenler değillerdir. Savaş en temelinde siyasi bir konudur ve ordular da siyasetin bir parçasıdır; ekonomi de siyasetin bir parçasıdır. Bu nedenledir ki savaşlar sadece savaş cephesinde kazanılmaz. Dünya tarihinde sadece askere, tüfekle savaş kazanan –özellikle modern dönemde- görülmemiştir. Kısa süreli muzafferiyetler ise kısa sürede ağır mağlubiyetlere dönüşürler. Ukrayna için de durum farklı değil elbette.

Ukrayna’yı destekleyenler “Sonuna kadar yanındayız, arkandayız” diyenler, kapalı kapılar ardında pek çok senaryoyu tartışıyorlar, konuşuyorlar. Masadaki senaryolar arasında Ukrayna’nın bir kısmını Rusya’ya verilmesi, bu sayede Putin’in sakinleştirilmesi ve savaşın sonlandırılması da var.

Verdiği demeçlerde Ukrayna’yı savunanlar, perde gerisine Ukrayna’yı amiyane bir dille “Ukrayna’yı satacak senaryolara” evet diyebiliyorlar. Bu son bir yıl içerisinde hem İtalya’da hem İngiltere’de hem de Avrupa’nın diğer ülkelerinde konuşulan bir seçenek. Amerika ise Avrupa devletinin aksine bunu çok daha gür bir sesle ifade ediyor. Trump ve şürekası, Ukrayna’nın bir kısmının Rusya’ya verilmesi gerektiğini ve çözümün böylece sağlanabileceği konusunda hemfikir gözüküyor.

Geçtiğimiz pazar günü İngiltere’nin en çok okunan gazetelerinden Sunday Times’da önemli bir haber yer aldı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron’un Trump’ın Florida’daki malikanesinde Trump ile uzun bir görüşme yaptığını söyleyen haberde görüşmede Cameron’un Trump’a “Ukrayna’ya bugün yardım etmemiz lazım. Bu, ileride sizin elinizi kolaylaştıracaktır” dediğini iddia ediliyor.

Sunday Times iddialarını İngiliz hükümeti içerisinde veya İngiltere Dışişleri Bakanlığı içerisinde görevli üst düzey bir görevliye dayandırsa da haber kaynağının adını saklı tutuyor.

UKRAYNA KARŞITI TRUMP NASIL OLDU DA PAKETE ONAY VERDİ?

Bilindiği üzere ABD’de Ukrayna’ya askeri ve mali yardım konusunda Cumhuriyetçiler uzun süre ayak dirediler ve yardımın gecikmesine neden oldular. 7 aylık engellemenin arkasındaki en önemli faktör Donald Trump idi. Amerikan başkanlık seçimlerinin önemli bir adayı olan ve kazanma ihtimali de yüksek olan bir adayı olan Donald Trump, patisinden yardım paketinin geçmemesi konusunda ısrarcı olmalarını talep etmişti. Talebi karşılık buldu ve yardım paketi 7 ay boyunca askıda kaldı. Bu sürede Ukrayna perişan oldu, pek çok cephede ağır yenilgiler aldı, toprak kaybetti… Hatırlanacak olursa Trump verdiği bir demeçte “Başkan olursam bu savaşı bir günde bitiririm. Putin’le konuşuruz, anlaşırız” demiş ve bu sözleri dünya basınında gündem olmuştu.

Trump, Kırım’ın Rusya’nın hakkı olduğunu düşünüyor. Hatta sadece Kırım’ın değil Ukrayna’nın doğusundaki bazı oblastların da Rusya’nın hakkı olduğunu savunuyor. Bunlar basit dedikodulardan ibaret değil. Trump’ın yardımcıları da bunları teyit eden açıklamalar yapıyorlar. Trump, Ukrayna’nın şu an işgal altında olan topraklarının zaten Rusya’nın hakkı olduğunu düşünüyor ve Ukrayna Savaşı’nı desteklemeyi anlamsız buluyor. Bu fikrini de birkaç kez sözlü olarak ifade etti.

Trump, “Başkan olursam bu savaşı bir günde bitiririm” demiş ve Ukrayna’ya yardıma sonuna kadar karşı çıkmıştı. Peki ne oldu da Nisan ayının sonunda, Cumhuriyetçi Parti mensuplarının hatırı sayılır desteğiyle bu paket geçti? Bu gerçekten bazılarının dediği gibi Trump’a rağmen mi oldu?

Amerikan basınında Trump’ın söylemlerine baktığınız zaman ilginç bir sonuçla karşılaşıyorsunuz. Çünkü Trump’ın bu konuda oldukça sessiz kalıyor. Trump karakterinde birisi için sessiz kalmanın ne kadar anormal olduğu, biz Türkler için bile oldukça şaşırtıcı bir durum.

UKRAYNA YARDIM PAKETİ’NİN İÇİNDEN ÇIKANLAR

Prof. Dr. Sedat Laçiner geçenlerde Cameron ile Trump görüşmesini gündemine taşıyarak “Cameron, Trump’ı ikna etmiş olabilir” demişti. Şimdi Sunday Times Gazetesi’nde çıkan bu haber, Laçiner’in görüşlerinde isabet kaydettiğini gösteriyor.

Sunday Times’ın haberine göre İngiltere Dışişleri Bakanı, Trump’a “Siz başkan olursanız Rusya ile Ukrayna arasında bir barış anlaşması yapmak isteyeceksiniz. Barış anlaşması için iki tarafın da elinde bazı şeylerin olması gerekir. Pazarlığa elin kuvvetli olarak girilmesi gerekir. Şu anda Ukrayna çok zor durumda. Eğer bu yardım paketi geçmez ise Ruslar, Ocak’a kadar alması gerekenin üzerinde bir miktar toprağı almış olacaklar. Çok daha güçlü olacaklar. Siz Ocak ayında başkanlık makamına oturduğunuzda Rusya pazarlık masasına oturmayacak. Dolayısıyla sizin işiniz zorlaşacak” demiş. Yine haberde aktarılanlara göre Cameron, Trump’tan yardım paketinin geçmesi için yardım talebinde bulunmuş. Cumhuriyetçi vekillerin Ukrayna’ya 61 milyar dolarlık yardım paketini onaylaması halinde Ukrayna’nın Ocak ayına kadar bazı toprakları ellerinde tutabileceğini, bu sayede de Trump’ın başkan olması halinde pazarlık için elinin güçlü hale geleceğini söylemiş. Trump da bu sözlerden ikna olmuş. Yani ABD’nin Ukrayna’yı sevince boğan yardım paketi aslında Ukrayna’nın temellerine konulmuş bir bombaymış.

Youtube kanalında ABD ve İngiltere’nin Ukrayna siyasetini gündemine taşıyan Prof. Dr. Sedat Laçiner son gelişmeler hakkında “Gördüklerimden benim anladığım şudur: Önümüzdeki 7, 8 ay içerisinde, belki 9 ay içerisinde, Ukrayna savaşı sona erebilir. İngilizlerin bu konuda niyetleri az çok belli oldu diyebiliriz. Eğer çok olağanüstü bir şey olmaz ise Ukrayna Savaşı 7-8 ay içerisinde 9 ay içerisinde yani bir yıldan daha kısa bir süre içerisinde sona erebilir ve bu uzlaşma büyük ihtimalle Ukrayna’nın doğu topraklarının Rusya’ya terk edilmesi şeklinde cereyan edecek ama hangi topraklar Rusya’ya bırakılacak? Bunu işte Ocak ayına kadarki yaşanan olaylar gösterecek” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir